Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
posta koymak (veya atmak)
kına veya kınalar yakmak veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak kamış atmak veya koymak tozunu almak veya atmak veya silkelemek veya silkmek yem dökmek veya koymak kundak sokmak veya koymak çelme atmak veya takmak veya vurmak madik atmak veya etmek veya oynamak palavra atmak veya savurmak veya sıkmak kıçına tekmeyi atmak veya vurmak veya yapıştırmak donuna etmek veya kaçırmak veya doldurmak veya yapmak toriği veya toriğini çalıştırmak veya işletmek veya kullanmak midesi almamak veya kaldırmamak veya kabul etmemek veya götürmemek koymak nokta koymak takoz koymak çocuğu koymak kafese koymak torbaya koymak top veya topu atmak pas atmak veya vermek
- birini korkutmak, gözdağı vermek –
"Daha dün Kel Mahmut'u yıkayıp yağlayan yavşak bugün kalkmış ona posta koyuyor."