Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
kamış atmak (veya koymak)
kına veya kınalar yakmak veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak posta koymak veya atmak tozunu almak veya atmak veya silkelemek veya silkmek kamış yem dökmek veya koymak kundak sokmak veya koymak çelme atmak veya takmak veya vurmak madik atmak veya etmek veya oynamak palavra atmak veya savurmak veya sıkmak kıçına tekmeyi atmak veya vurmak veya yapıştırmak donuna etmek veya kaçırmak veya doldurmak veya yapmak toriği veya toriğini çalıştırmak veya işletmek veya kullanmak midesi almamak veya kaldırmamak veya kabul etmemek veya götürmemek koymak nokta koymak takoz koymak çocuğu koymak kafese koymak torbaya koymak top veya topu atmak
- birine oyun etmek, arabozanlık etmek –
"Sıkıntılı bir durumdu ama onun kamışı o kadar zekice atması hoşuma gitmişti."