Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü

koymak

  • (Tokat, yumruk, muşta vb.) Vurmak
    Adam bi koydu, surat dümdüz.
  • (Cinsel ilişkide) Erkeklik organını sokmak
    Çelebi-,.. bazı mektuplar olur, onlar görüldükten sonra bendeniz de katlar çantaya korum. Karagöz- Koymak tarafı hep senin; hizaya gelip de bana kısmet olmayacak mı? (Karagöz; Ağalık)
    Allı verelim, morlu verelim, yeşilli verelim, sarılıverelim. Açıksa koyuverelim! (Orhan Kemal, Bir Filiz Vardı)
  • (Erkek) Cinsel ilişkide kullanmak, düzmek
    Gece döşek yoldaşlığına davet edilirse, en az üç kez koyup fişek atar ve 450 kuruş alır. (Derviş is-mail-Murat Bardakçı, Tellaklar Kitabı)
  • (Futbolda) Gol atmak
  • Bir dükkândan alışveriş etme bahanesiyle soygunculuk yapmak: Pahalı bir mal seçilir, ederi çıkarılır, dükkâncı lâfa tutulup para tekrar cebe atılır; hem seçilen mal, hem de verilmemiş paranın üstü alınır
    U.A......Sonra ben dükkâna girip adama koydum abi. E.A.. Anlamadım... Ne yaptın, ne yaptın? U.A..: Dükkâncıya koydum. (Engin Ardıç, Doğru Söyleyeni Dokuz Köyden...)
  • (Açıkar-tırmada) Malı almaya çok hevesli görünen alıcıyı zarar ettirmek için, malın fiyatını kasıtlı olarak yükseltmek; yükseltici pey sürmek
  • Çalıntı otomobile ruhsat ya da eldeki ruhsatnameye otomobil uydurmak

Günün Kelimeleri