İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
çemiş | Sıska, zayıf (kimse) | |
çemişlik | Çemiş olma durumu | |
çenç | Çalınmış mal hırsızlama eşya | |
çene atmak | Konuşmak söyleşmek | deyim |
çene suyu çorba | Anlamsız boş laf gevezelik | deyim |
çenen pırtı | ||
çenesi kuvvetli | çenebaz | |
çenesini bağlamak | bir kimsenin ölümünü istemek | |
çenesiz | Çok konuşan | |
çeneye kuvvet | Konuşma gücüyle, durmadan konuşup söyleyerek – | |
çentez | Kuruş | isim |
çepel | Güçlü kuvvetli | sıfat |
çerçeve | Gözlük | isim |
çerçeve dağıtmak | Erkek için bir kızın bekâretini bozmak | deyim |
çerçevesini dağıtmak | Gözlüklü birisini dövmek | deyim |
çerden çöpten | Çok narin – | |
çermakçur | ||
çeşit | Garip görünümlü, garip davranışlı (kimse) – | sıfat |
çeşme | Erkeklik organı penis | isim |
çete | Yakın arkadaş yoldaş | isim |
çeten | Saman taşımak için kağnılara ve arabalara konulan ince dallardan örülmüş büyük sepet veya çit; çiten | |
çevir kazı yanmasın | karşısındakine dokunacak yersiz bir söz söylediğini fark eder etmez sözünü çevirmeye kalkışanlara söylenen bir söz | |
çevirme | Dikenlerden, ağaç dallarından yapılmış duvar – | |
çevrelemek | Bir konunun sınırlarını çizmek, tahdit etmek | |
çeyreğe muz | Öpüşen sevişen çiftler izlenirken söylenir iyi muz da denir | deyim |
çeyrek | Alman para birimi Alman markı DM | isim |
çıban | Yüzük irice altın yüzük | isim |
çıban ağırşağı | Ağır sonuçlar doğurabilecek durum veya sorun | |
çıbanbaşı | Kurcalandığı, üzerine düşüldüğü takdirde ağır veya kötü bir sonuca varılması muhtemel konu | |
çığır | Yeni bir biçim, yöntem veya yol – | |
çığırtkan | Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse | |
çıkarma harekâtı | Bir konuda kamuoyu oluşturmak veya yandaş toplamak için gösterilen yoğun faaliyet | |
çıkarmak | İlgisini keserek uzaklaştırmak | |
çıkık | Buluşma birlikte dolaşma flört etme | isimçıkmış |
çıkıntı | kambur | isim |
çıkıntı yapmak | Bir içimlik parça daha çıkarmak esrar âlemi sırasında | deyimçıkıntı |
çıkış | Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma | |
çıkış kapısı | Bir sorunla ilgili çözüm yolu – | |
çıkızlamak | Çıkarmak çıkmak | fiilçıkmak |
çıkma | Verme para verme gereksinimi olan kişiye paraca destek olma | isim |
çıkmak | Harcamak zorunda kalmak – | |
çıkmaz ayın son çarşambası | işin hiçbir zaman yapılmayacağını anlatan bir söz – | |
çıkmaz sokak | Sonu olmayan olay, durum vb., boşuna çaba – | |
çıkmış | Oyunun başında ortaya konulan kasaya verilen para kumarda | isim |
çıkramak | Gevezelik etmek gelişigüzel konuşmak | fiil |
çıldır olmak | Çok sinirlenmek asabı aşırı derecede bozulmak | deyim |
çıngar | kavga | isimçıngar çıkarmak |
çıngar çıkarmak | Gürültü, patırtıya yol açmak – | |
çıngar kopmak | Gürültü patırtı meydana gelmek | deyim |
çıngarlı moruk oskisi | Fransız frankı 1 franklık kaime | deyim |