İnat olsun diye –
"Çok iyi, üstün" anlamlarında kullanılır.
Hela, hela deliği, kubur
Katık etmek
Ardına düşmek, kovalamak, sürmek
Annesine pezevenklik etmiş kadar aşağılık bir duruma düşmek; genellikle yemin etme, ant verme, verdirme gibi amaçlarla söylenir
| İfade | Anlam | Etiketler |
|---|---|---|
mekân | Yasadışı işlerin döndüğü yer, özellikle kumarhane | |
mekâncı | Yasadışı işler çevrilen yerin sahibi, o yeri yöneten ve denetleyen kimse, özellikle kumarhane sahibi ya da yöneticisi | isim |
mekanik | Düşünmeden yapılan | |
mekanizma | Oluş, ortaya çıkış, işleyiş – | |
mekteb | ||
mektebe başlatmak | eşya vb.ni elden çıkarmak, satmak | deyim |
mektebe koymak | ||
mektep | genelev | |
mektep çocuğu | Acemi, toy – | |
mektep edilmek | Satılmak | deyim |
mektep etmek | Satmak | deyim |
mektep görmemiş | kaba, saygısız | |
mektuplaşmak | Karşılıklı olarak ateş etmek, karşılıklı olarak kurşun yağdırmak; müsademe yapmak | fiil |
memet | eski. Yüz liralık banknot | isim |
memiçkof | Penis, erkeklik organı | isim |
memiş | (Kadında, kızda) Göğüs, meme | isim |
memleket | İstanbul kentinin Beyoğlu semti | isim |
memlekete hayır yapmak | (Erkek) Bir kızla cinsel ilişkide bulunarak onun bekâretini gidermek | deyim |
memnu meyve | Dokunulması, elde edilmesi yasaklanan şey | |
menekşe | Mavi ispirto, cilacı ispirtosu | isim |
menekşesi sıkmak | Cesareti olmak, cesaret etmek | deyim |
mensul | Esrar; uyuşturucu madde | isimmenzul |
menzile varmak | hedefe ulaşmak | |
menzul | ||
meraklı köfteci | Meraklı turşucu deyiminin alternatif söylenişi veya yazılışıdır | |
meraklı turşucu | Bir konuda pek dikkatli, ayrıntılara özen gösteren kimse | deyim |
mercimeği fırına vermek | kadınla erkek gizlice aşk ilişkisi kurmak | |
mercimek | Anüs, makat | isim |
merdane | Falaka; karakolda, tutukevinde işkence yapmak için kullanılan falaka | isimkuru temizleme |
merdiven altı | Gerekli koşullar oluşturulmadan çalışan iş yeri | |
merdiven yapması | Babası belirsiz çocuk, piç | deyim |
mermi manyağı yapmak | Birisini merminin nereden geleceğini bilemeyip paranoyak olacak kadar korkutmak | deyim |
meryem ana kandili gibi | zayıf ve güçsüz yanan ışığa benzer biçimde – | |
mesafe | İlişkilerde çok içten olmama durumu; resmiyet | |
mesafeli | İlişkilerde içtenliğe yer vermeyen – Haldun Taner | |
meslek edinmek | bir şeyi yapmayı alışkanlık hâline getirmek | |
meşe büken | İri yan, güçlü erkek. Güçlü, ama pek akıllı olmayan adam | deyim |
meşe odunu | Söz ve davranışlarında incelikten yoksun olan kimse | deyim |
metallemek | (Erkek) Cinsel ilişkide bulunmak, düzmek | fiil |
metazori | zorla – | zarf |
metelik | Çok az para – | |
meter | Başkalarıyla cinsel ilişkiye kolayca giren (kimse); yollu | sıfatisim |
metizmenos | Sarhoş, esrik. Esrar sarhoşu | isim |
mevsim | Yaşamın bir bölümü | |
meyan | Morfin | isim |
meyan emmek | Morfin zerk etmek | deyim |
meyancı | Morfinman | isimmeyaneci |
meyaneci | Aracı. Arabulucu | isim |
meyanecilik | Aracılık | isim |
meyanesi gelmek | (Herhangi bir olayın) Vakti gelmek, zamanı erişmek. (Bir iş) Kıvamını bulmak | deyim |