Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
tufaya gelmek (veya düşmek)
kına veya kınalar yakmak veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak dalgaya düşmek veya gelmek derde veya dertlere düşmek tam adamını bulmak veya adamına düşmek nüzul inmek veya gelmek vadesi gelmek veya dolmak dolduruşa gelmek veya kapılmak tozunu almak veya atmak veya silkelemek veya silkmek donuna etmek veya kaçırmak veya doldurmak veya yapmak toriği veya toriğini çalıştırmak veya işletmek veya kullanmak midesi almamak veya kaldırmamak veya kabul etmemek veya götürmemek ayrı düşmek dibi düşmek zayıf düşmek oltaya düşmek tuzağa düşmek boşluğa düşmek gradosu düşmek maddeye düşmek ofsayta düşmek
- soyulmak
- aldatılmak, oyuna gelmek – Füsun Erbulak
"Çünkü tufaya geldiler. İşlettim onları. Oyuncular oyuna geldi."