Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
nüzul inmek (veya gelmek)
kına veya kınalar yakmak veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak nüzul inmek perde inmek tufaya gelmek veya düşmek vadesi gelmek veya dolmak dalgaya düşmek veya gelmek dolduruşa gelmek veya kapılmak tozunu almak veya atmak veya silkelemek veya silkmek donuna etmek veya kaçırmak veya doldurmak veya yapmak toriği veya toriğini çalıştırmak veya işletmek veya kullanmak midesi almamak veya kaldırmamak veya kabul etmemek veya götürmemek kip gelmek tay gelmek vız gelmek aşka gelmek göte gelmek tava gelmek hafif gelmek cihana gelmek
- inme inmek –
"Nedir bu hâlimiz, nüzul inmiş gibi yapıştık yere, bir türlü kıpırdayamıyoruz."