Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
tav
isimtav olmak tav vermek tavan tavcı tavhane tavcılık tavlamak tavşanlık tavuk eti tavukgötü tava gelmek tavan yapmak tavlandırmak tavuskuyruğu tava getirmek tavan başına çökmek veya yıkılmak tavuk kaza bakmış da kıçını yırtmış tavşan boku gibi ne kokar ne bulaşır seme tavuk alatav
Farsça tâb'dan arapça (طَوْع ṭawˁ): 1. boyun eğme, razı olma, 2. muti, razı olan
- En uygun durum ve zaman
- Hazır olma
- Bir şey, bir durum Uygun olma, hazır olma
- Bir kimse Eğilimli, hazır, yatkın olma
Ayten'e o iri, yemyeşil gözleriyle baktı: -Enayilerin topu tav ama... (Orhan Kemal, Bir Filiz Vardı)
- Yalan
- Dolandırma; dolandırıcılık
-...Irza, namusa dolanmak onda, üçkâğıt atmak onda, manita, söğüş, tav, dızdızcılık hep onda. (Orhan Kemal, Tersine Dünya)