Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü

kelek

Farsça

  • Aptal, salak olan (kimse)
  • Aptal, budala (kimse)
    -Amma keleksin be Melek! Herhalde geceyi senin koynunda geçirecek değiliz. (Ferhan Şensoy, Kazancı Yokuşu)
    Ulan kelek ne bu karnenin hali... Bi de utanmadan gösteriyo... (Latif Demirci, The Selâmın Aleykûm)
  • (Kumarda) Saf, toy, hileden anlamayan oyuncu
    İşte o yıllarda daha çok kelek yerine konuldum diyebilirim. (Celalettin Çetin, Kumarbazlar Arasında)
  • (Belirli bir yasa-dışı çevrede) Ortama yabancı, kendisine değer verilmeyen (kimse)
    ...'Kelek adam' olmamak için esrara başlayan genç, daha sonra eroinin tuzağına düşmüş. (Erhan Akyıl-dız, Sahte Cennetin Tutsakları)
  • Uygunsuz, hilekârca (davranış)
    Bize kelek bi numara yapmadın ya Tarzan?.. (Tekin Aral—Latif Demirci, Tarzan)
  • Kötü davranış, uygunsuzluk, dalavere
    ...ıslanim biraz dedim çıktım tenteden biliyo musun maksat bi kelek olmasın... (Hulki Aktunç, Madi Hayat in the Dark)
    Bir sürü arkadaşım vardı. Hiçbirinden kelek falan görmedim. (Arda Uskan, Kibariye)

Günün Kelimeleri