İfade | Anlam | Etiketler |
---|---|---|
gezelemek | gezinmek – | |
gezginci | gezici – | |
gıcığı olmak | Gıcık almak | |
gıcıırdatmak | Keman vb. yaylı çalgı çalmak | fiil |
gıcık | Sözleriyle, davranışlarıyla karşısındakini kızdıran, sinirlendiren, sıkan (kimse) | |
gıcık almak | (Birisinden, bir nesneden, bir durumdan) Hiç hoşlanmamak; siniri bozulmak | |
gıcık almak (veya kapmak veya olmak) | bir davranışa veya bir kimseye sürekli sinirlenmek | |
gıcık etmek | sinirlendirmek, öfkelendirmek, kızdırmak – | |
gıcık kapmak | Gıcık olmak, gıcık almak | |
gıcık olmak | Gıcık almak gıcık kapmak | |
gıcık vermek | bir kimseyi sürekli sinirlendirmek | |
gıcıklamak | kuşkulandırmak | |
gıcıklanmak | Kuşkulanmak, huylanmak – Memduh Şevket Esendal | |
gıcıklık | Gıcık olma durumu | |
gıcır | İyi, hoş | |
gıcır gıcır | (insan için) Genç, körpe; tazeliğiyle cinsel istek uyandıran | sıfat |
gıcırdamak | Sinir bozucu bir biçimde gülmek | fiilgacırdamak |
gıcırı bükme | Hemen yetiştirilen, iletilen | deyimeski |
gıcırtı | İleri geri söylenme, tepki gösterme, protesto – | isimkapı gıcırtısı |
gıdıklamak | (Birisinin üstünde, giysilerinde) Arama tarama yapmak | fiil |
gıırgır | Neşeli, güldürücü (kimse, nesne, durum) | sıfatisim |
gıldırgıç | İçten pazarlık. Gizlenen kötü niyet | isim |
gılıırı elde gezmek | Cinsel bakımdan çok doyumsuz olmak, aba-zanlık çekmek | deyim |
gılır | Erkeklik organı, penis | isim |
gılırında olmak | Önem vermek, umurunda olmak, umursamak | deyim |
gır | Söz, lakırtı | |
gır açmak | Bir sohbete başlanmasını sağlayacak sözler söylemek | deyim |
gır atmak | Karşılıklı gevezelik etmek; uzun uzadıya çene çalmak | deyim |
gır geçmek | (Bir konuda) Dikkat etmemek, ilgisini toplayamamak | deyim |
gır kaynatmak | Gevezelik etmek; çenebazlık etmek. Genellikle pek de önemli olmayan bir konuda uzun uzun konuşup gülüşmek | deyim |
gıravat | (Birini) ip vb. ile boğazını sıkıp boğma | isimkıravat |
gıravat yapmak | Boğmak | deyimgıravata getirmek |
gıravata getirmek | ||
gıravatlamak | Gıravat eylemini yapmak. Boğmak | fiil |
gıravatlı | Memur | sıfatisim |
gırgır geçmek | Gereken önemi vermemek; hak ettiği ilgiyi göstermemek | deyim |
gırgıra almak | (Birini, bir şeyi, bir durumu) Alaya almak; matrak geçmek; gülünç bir yanını bulup eğlenmek | deyim |
gırgıra getirmek | (Bir şeyi, bir olayı) Ciddiliğini bir yana bırakıp alay, eğlence konusu yapmak; sulandırmak | deyim |
gırgırına | Eğlenmek, alay etmek amacıyla; şakadan | zarf |
gırnav | Fahişe | isimgırnavlamak |
gırnavlamak | (Erkek için) Cinsel ilişkide bulunmak; düzmek | fiil |
gırtlak | Yiyip içme | |
girdap | Tehlikeli yer veya durum – | |
giren | Hafif bulutlu, sisli hava | |
giren çıkan | Erkeklik organı, penis | deyimgirmek |
girişmek | dövmek | |
girizlemekf | Girmek | |
girmek | yüklenmek | |
gişot | (Dilenci argosu) "Kaç, git, savuş" anlamında söylenir | emir kipi |
gitgel | Cinsel birleşme | isim |