Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü

yuvarlamak

fiil
  • İnanılmayacak yalanlar söylemek
  • İstekle ve çabucak yemek veya içmek – Attilâ İlhan
    "Birbiri ardınca bilmem kaç şişe bira yuvarlamış."
  • Sözü belirsizce, anlaşılmayacak biçimde söylemek – Ahmet Ümit
    "Bu meslekte neler gördük biz diye yuvarlayarak lafı değiştiriyorum."
  • yalan söylemek, abartılı konuşmak
  • içki içmek, özellikle bir 'tek' rakıyı bir yudumda içmek
    Kadın- Karagöz, bir tane de sen yuvarla. (Karagöz, Bahçe)
    Tam kalkacağımız zaman Firuz geldi. Birer tane daha yuvarladık. (Ahmet Rasim, Fuhş-i Atîk)
    Varol şekerim... getir bir kadeh daha... Üst üste yuvarladık. (Server Bedi, Hey Kahpe Dünya)
  • (tavla, barbut vb. oyunlarda) zarları atmak
    -Sebayidüydü de neden kaptın? -Kapmadım, sittin sene bekleyecek değiliz ya... Bu cenabetleri bir sen yuvarlayacaksın, bir ben... (Kemal Tahir, Esir Şehrin Mahpusu)
  • sümüğüyle oynamak

Günün Kelimeleri