Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü

uçmak

• Keyif verici veya uyuşturucu madde aldıktan sonra kendinden geçmek
• İzni olmadan alınmak, aşırılmak

  "Bizim kitaplar uçmuş."

• Yok olmak, ortadan kaybolmak – Sait Faik Abasıyanık

  "Bütün kararları uçmuştu. Yüzünde iradesiz hatlar belirdi."

• Çok sevinmek – Halide Alptekin

  "Hasta olmadığını anlayınca da anasından yeni doğmuş kadar sevinmiş, havalara uçmuştu."

• Gerçek hayattan uzaklaşıp düşlere dalmak
• bir uyuşturucu maddenin etkisi altında kendisinden geçmek, esrimek

  ...gece de gece madi bi yağmur neyse hapçılar naylon tente çekmiş gel lan ıslanma dedi biri gittim ki bunlar uçalı çok olmuş... (Hulki Aktunç, Madi Hayat in the Dark)

  ...bak Metin, seninki de uçuyor dedi, yetişmek için çok çekmen gerekecek dedi... (Orhan Pamuk, Sessiz Ev)

• abartmak. olmayacak şeyler söylemek
• gitmek. hızla gitmek

  Kılçık dişlerinin arasından bıçak gibi tükürdü: -Haydi, dedi şimdi uç! (Attilâ İlhan, Kurtlar Sofrası)

• kaçmak
• cinsel ilişkide bulunmak

  -Bi elli kâğıdın varsa uçarız. -Ne gezer. (Faruk Bayraktar, Geceyarısı Abazası)

• hayale dalmak