Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
okutmak
fiilkokutmak
- Satarak elinden çıkarmak – Sait Faik Abasıyanık
"Bana iki sandık çay verdi. Bunları al okut, dedi."
- Bir kimseyi yankesicilik, kumar, dolandırıcılık gibi işlerde yetiştirmek
- Satmak
Sen çalalım da Kapalı çarşı'da okutalım, demedin mi? (Yaşar Kemal, Kuşlarda Gitti)
Dahageçen ay General Harrington'ın özel izniyle yeni bir parti kumaş getirtip Sultanhamam piyasasına okutmadınız mı? (Engin Ardıç, Doğru Söyleyeni Dokuz Köyden...)
- Bir kimseyi kumarda, yankesicilik, dolandırıcılık vb. işlerde yetiştirmek, eğitmek
Onu okutan Altıparmak Hamdi hocam, çarığı, hatta çıbanı bilem yağ gibi çekizler.