Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
külüstür
sıfatisim
Yunanca (κύλιστρα kílistra): cambazhane, oyun yeri, ahırın bir bölümü
- Yıpranmış, eski, bakımsız olan –
"Yakın dostlardan birisinin beş beygirlik külüstür bir deniz motoru var."
- Önemsiz, değersiz
"Gelip Fuat'ı külüstür liman kâtipliğinde, elli kâğıtta bırakmıştın, değil mi?" (Mehmet Şeyda, İçki, Kumar, Fuhuş)
- Çirkin, yaşlanıp çirkinleşmiş
"Bu namussuzlar ya külüstür bir karıya sarılacaklar, yahut ki pis bir yorgana". (Samim Aşkın, Halk Plajı)
- Niteliksiz, düzeysiz, aşağılık
"...incesaz takımı oracıkta piyasa şarkılarının en külüstürlerini çalıyordu". (Osman Cemal Kaygılı, Çingeneler)
- Eski, bozuk ya da habire arıza yapan (oto, motorlu araç)