Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
hasta
Farsça haste'den Farsça (خسته χaste): yaralı, sayrı
- Parasız, züğürt olan
- Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan
- Bir şeyle aşırı derecede ilgilenen
"Maç hastası."
- Telaşlı, sinirli; tedirgin
Yeniden, bu sefer ısırıcı ısırıcı bakmaya başladım. Kadın artık işi çakmıştı, O kadar körün körü mü? Hasta olacaktı nerdeyse." (Tarık Dursun K., Evlere Şenlik)
- Ne yaptığını bilmeyen, dengesiz
Çekil ulan manzaramdan, hasta mısın nesin?"
- Parasız kalmış, züğürt
Hasta-Parasız. Faseta oyununda kaybeden kâğıt." (Hulûsi Kodaman, Zar-Kâğıt Oyunları ve Hileleri)
- (Öğrenci için) Tembel, derse yeterince hazırlanmamış
- (Bir konuya) Aşırı meraklı, düşkün, tutkun (kimse)
Ormancı Mustafa ve Gümrükçü İlhan bu işe hasta." (Yalçın Doğan, Kodes A.Ş.)
- Futbol meraklısı