Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
harman
Farsça hırmen'den Farsça (خِرمَن χirman): biçilmiş ekini yığma ve bu işin yapıldığı yer, harman yeri
- Herhangi bir şeyin çok bulunduğu yer
"Yiğidin harman olduğu yer."
- Esrar içip çakırkeyif olma – Ahmet Ümit
"Hey polis, diye seslendi sırtını ağaca dayamış, tek bacaklı bir kadın. Hey sana diyorum aynasız, atsana bir ikilik, acayip harmanım bu sabah."
- Tiryaki olduğu şeyden (sigara, uyuşturucu vb.) bir süredir uzak kalmış, tiryaki olduğu şeye acıkmış (kimse)
Yanındaki jandarmaya: -Dur yahu, dedi, harmanım, beyağbiyden bir sigara alayım. " (Sait Faik, Kestaneci Dostum)
- Esrikliği, sarhoşluğu geçmek üzere olan (uyuşturucu madde tiryakisi)
- (Esriklik, sarhoşluk) Etkisini yitirme durumu
Esrarkeş nargilenin neşesi geçtikten sonra öteye beriye kafa tutmaya başlar, kendi aralarında bu hâle de harman denilir." (Vasıf Hiç, Esrar Üzerine Notlar)