Çevrim İçi Türkçe Argo Sözlüğü
ayarlamak
Arapça lyâr; Türkçe ek
- İşleri birbiriyle çatışmayacak veya zamanında bitirecek bir biçimde düzenlemek
- Bir şeyi, bir işi amaca uygun şekilde düzenlemek – Mehmet Kaplan
"Kanunlar, vatandaşın hareket tarzını ayarlayan kaidelerden ibarettir."
- Birisini isteklerini kabule razı etmek
"Babamı ayarlarsam sinemaya gideceğim."
- Bir şeyi temin etmek – Hürriyet Turnalı
"Madem öyle bende duraktan taksi ayarlarım, böylece seni olacak işinden alıkoymam."
- (Birisine) Çok yakın ilişkiler kurmayı kabul ettirmek; (birisini) isteklerini kabule razı etmek
Herifin karısından mangırları tırtıkla, bileziklerini filan al, metresini ayarla. Sonra da herif son birkaç gece daha yatacak belki, onu çok gör, hakkına el atılmış, hakkı sarihin gaspedilmiş say. Aşkolsun oğlum palavracı!
Ardından koştuğu, ayarladığı bir kadını on gün sonra bırakmış.